Hikaye Kitaplarım
Defne'nin Hikayesi
Fethiye'nin Sırları ve Kayaköy'ün Fısıltıları
Korhan KÜLÇE’nin kaleminden süzülen, Defne ve Kerem’in aşklarını ve gizemlerini anlatan 2 farklı hikaye
Ege’nin sakin kasabasında başlayan Defne ve Kerem’in hikayesi, görünürde sıradan bir yaz gününde aşka ve maceraya dönüşür. Ancak geçmişin gölgeleri, yıllardır saklanan bir sır ve Defne’nin eski eşi Emre’nin takıntılı ilgisi, hayatlarını beklenmedik şekilde değiştirir.
Bir kutu, eski defterler ve gizemli bir anahtar, onları hem tehdit eden hem de özgürleştiren bir maceranın kapısını aralar.
Defne ve Kerem, korkularını geride bırakıp birlikte cesaretle ilerlerken, aşkları ve bağlılıkları karanlık anlarda bile ışık olur.
Bu hikaye, sırlarla dolu aile mirasları, tehlikeli oyunlar ve bitmek bilmeyen bir aşkın sınavını anlatıyor. Her sayfası heyecan ve duyguyla dolu.
Korhan KÜLÇE bu hikayede Ece’nin, babasının esrarengiz ölümünün ardındaki sırrı çözerken hem hakikati hem de kendini keşfetmesini anlatıyor.
Fethiye’nin Eylül sıcağı, Ece’nin dünyasını bir anda gölgeler. Babasının ani ve esrarengiz ölümü, ardında sadece sorular ve iki ipucu bırakır: yıpranmış bir not defteri ve şifreli bir USB. Bu ipuçları, Ece’yi babasının saklı geçmişine, Fethiye’nin turkuaz sularının ötesine ve kasabanın dar, sessiz sokaklarına sürükler. Not defterindeki karalanmış satırlar, USB’deki gizemli dosyalar ve kasabalıların kaçamak bakışları, Ece’yi bir sırlar labirentine çeker.
Her adımda, babasının ölümüyle ilgili gerçekler daha karmaşık, daha karanlık bir hal alır. Bu bir kaza mıydı, yoksa ustaca gizlenmiş bir plan mı? Ece, hakikati ararken kendini bir gölge oyununun içinde bulur; kime güveneceğini bilemez, her fısıltı yeni bir tehdidi çağırır.
Fethiye’nin zeytinliklerinden denizin dalgalarına, her köşe yeni bir sır saklar. Ece’nin yolculuğu, sadece babasının geçmişini değil, kendi korkularını ve gücünü de ortaya çıkarır. Gölgelerin Fısıltısı, gizemin, tehlikenin ve insan ruhunun derinliklerinin iç içe geçtiği bir hikaye. Ece’nin peşinden giderek sırları çözmeye hazır mısınız, yoksa gölgeler sizi de yutacak mı?
Korhan Külçe'nin kaleminden süzülen, yetişkin bir ruhun derinliklerindeki gölgeleri aydınlatan büyüleyici bir öykü...
Ege’nin unutulmuş bir kıyısında, denizin tuzlu fısıltılarının zeytin ağaçlarının dallarına sindiği ıssız bir kasabada, Elif adında bir kadın sessizce varlığını sürdürür. Solgun teni, dipsiz kahverengi gözleri ve bastırılmış arzularıyla, kasaba halkı ona “gölgelerin kadını” der; çünkü bakışlarında, yılların biriktirdiği çözülmemiş yaslar ve gizli tutkular saklıdır.
Yıllardır ruhuna zincir vurulmuş gibi yaşayan Elif, bir gezginin kasabaya adım atmasıyla bastırdığı anıların ve arzuların gölgesinde uyanır.
Bu karşılaşma, bahçesindeki solgun çiçeklerden eski piyanosunun tozlu tuşlarına, denizin uğultusundan zihnindeki fırtınalara kadar uzanan bir yolculuğu ateşler; aşkın karanlık yüzü, mutluluğun kırılganlığını fısıldar.
Bir şehrin kalbinde, sessiz bir tanık…
Gecenin soğuğundan sabahın telaşına, öğle sıcağından akşamın huzuruna uzanan bir gün…
Yaşlı bir sokak köpeği, yılların biriktirdiği sessizlikle şehrin sokaklarında dolaşıyor.
Her kaldırım taşı bir anı, her koku bir hikâye…
Bir zamanlar koştuğu sokaklarda şimdi gölgelerin içinden geçerken; açlıkla, hatıralarla ve küçük mutluluklarla dolu bir günün tanığı oluyor. İnsanların arasında görünmeden var olmak, geçmişle bugünü sessizce taşımak… Onun yolculuğu yalnızca bir sokak turu değil; yaşamak, hatırlamak ve kabullenmek üzerine dokunaklı bir anlatı.
“Sokak Köpeğinin Bir Günü”, bir şehirde fark etmeden yanından geçtiğimiz bir canlının gözlerinden dünyaya bakma cesareti veren, sıcak, hüzünlü ve şiirsel bir hikâye…
Gaziantep'in taş evlerle bezeli küçük bir köyünde, zeytin ağaçlarının gölgesinde büyüyen Özlem, kalabalık bir ailenin en küçüğüydü. Babası köyün öğretmeni Durdu Bey'in rehberliğinde, annesi Fatma Hanım'ın şefkatli kollarında, hayalleriyle dolu bir çocukluk geçiriyordu.
Köyün güzel hemşiresi Zeliha'ya özenerek hemşire olmayı düşlerken, Nefis Nine'nin sararmış defterinden ilhamla şiir yazmaya başladı. Kelimeler, onun için rüzgârın uğultusu, derenin fısıltısı ve yıldızların parıltısıydı.
Ama hayat, yalnızca hayallerden ibaret değildi. Aile sırları, beklenmedik misafirler ve köyün zorlukları Özlem'in yolunu şekillendiriyordu. Bir şiir yarışması, hazine avı maceraları ve aile bağlarının gücüyle, küçük kız içindeki şairi keşfediyordu. "Hayat bir şiirdir, karakızım. Onu yazmak senin elinde," diyen ninesinin sözleri, Özlem'i büyük hayallere taşıyordu.
Korhan Külçe'nin kaleminden çıkan bu hikâye, bir çocuğun masumiyetini, aile sevgisini ve kelimelerin büyüsünü anlatıyor. Özlem'in yolculuğu, her yaştan okuru hayallerine dokunmaya davet ediyor. Şiirin ve umudun gücüyle dolu bir masal...
“Bazen bir mucize, en sessiz sokakta karşısına çıkar insanın karşısına”
Pamuk gibi tüyleriyle dünyaya merakla bakan minicik Alice, sıcak bir aile yuvasında başlayan hayat yolculuğunda önce sevilmeyi, sonra da terk edilmeyi öğrenir. Göz kamaştıran evlerin ardında gizlenen yalnızlık, kalabalık sokaklarda yankılanan sessizlik ve bir kalbin sessiz çığlığı…
Fethiye’nin dar sokaklarında tek başına kalan Alice, umudunu yitirmek üzereyken kader ona şefkatli bir el uzatır: Özlem. Yorgun bir annenin merhametiyle, yaralı bir kalbin masalı iç içe geçer.
Bu hikâye, yalnızca bir köpeğin değil; sevginin, sadakatin, yeniden güvenmeyi öğrenmenin ve “aile” olmanın dokunaklı bir anlatımıdır. Alice’in gözünden anlatılan bu yolculuk, her yaştan okuru derinden sarsacak ve kalplerinde sıcak bir iz bırakacak.
Alice’in Hikayesi, Korhan KÜLÇE’ nin anlatısı ile küçücük bir canın büyük bir sevgiye uzanan yolculuğu… Gerçek bir yaşam öyküsünden ilhamla.